-
1 kalın kafalı
begriffsstutzig -
2 kalın kafalı
бестолко́вый, глу́пый, тупо́й -
3 kalın kafalı
adj. thickheaded, thick, thickskulled, thickwitted, bone headed, dense, dim, dull, fat headed, obtuse, wooden, woodenheaded, slow-witted, slow on the uptake* * *thickheaded -
4 kalın kafalı
serhişk -
5 kalın kafalı
къыгъэ, акъыл макIэ зиIэ -
6 kalın kafalı
thickheaded, dull, slow, thick, dense, obtuse -
7 kalın
kalın dick; stark (z.B. Handgelenk); Nebel, Rauch dicht; dickflüssig; GR Laut velar, hinter-; Stimme tief, rau;kalın kafalı schwer von Begriff -
8 kafalı
1) име́ющий какую-л. го́ловуçıkık kafalı — име́ющий продолгова́тую го́лову
çıplak kafalı — лы́сый
koca kafalı — большеголо́вый
2) с голово́й, сообрази́тельный; башкови́тый разг.kafalı bir genç — смышлёный молодо́й челове́к
kalın kafalı — тупоголо́вый, тупоу́мный
-
9 kalın
1. thick. 2. slang rich, wealthy, in the money, well-off, well-fixed. 3. back (vowel). - kafalı thickheaded, stupid. - ses deep voice. - ünlü phonetics back vowel. -
10 slow on the uptake
kalın kafalı -
11 slow on the uptake
kalın kafalı -
12 thickheaded
kalın kafalı -
13 твердолобый
-
14 тупица
kalın kafalı,budala* * *м, ж, разг.kalın kafa / kafalı, budala -
15 тупоголовый
-
16 тупоумный
-
17 thick
kalin; (sivi) koyu, kati; sik; yogun; (with ile) ile dolu, kapli; kalin kafali; en hareketli an, yogunluk, curcuna, kesmekes -
18 slow witted
kalın kafalı, geç anlayan, mankafa -
19 slow witted
kalın kafalı, geç anlayan, mankafa -
20 نفهم
kalın kafalı; ahmak
См. также в других словарях:
kalın kafalı — sf. 1) Geç veya güç anlayan, gabi A, sen de ne kalın kafalı herifsin. H. R. Gürpınar 2) Budala, aptal, anlayışsız … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafalı — sf. 1) Kafası olan 2) Kafası herhangi bir biçimde olan Çıkık kafalı. 3) mec. Bilgili, kavrayışlı ve anlayışlı Kafalı adam. Birleşik Sözler boş kafalı dar kafalı dibek kafalı dikkafalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalın kafa — sf. Kalın kafalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalın kafalılık — is., ğı Kalın kafalı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek kafalı — sf. Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
anlayışsız — sf. 1) Anlayışı kıt olan, kafasız, kavrayışsız, vurdumduymaz, kalın kafalı, izansız, ferasetsiz, gabi 2) Hoşgörüsüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gabi — sf., esk., Ar. ġabī Anlayışsız, ahmak, ebleh, kalın kafalı, bön Haftanın kaç günü, günün kaç saat olduğunu bilmeyecek kadar gabi olan sütnine yalanlar uydurarak dolabını yiyecekle dolduruyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
taş kafa — is. 1) Kafası sağlam, dayanıklı kimse 2) mec. Kalın kafalı olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır kazan geç kaynar — 1) kalın kafalı insan bir konuyu zor anlar anlamında kullanılan bir söz 2) tembel olan işi geç yapar anlamında kullanılan bir söz 3) ağırbaşlı insan çabuk öfkelenmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
FEDM — Ahmak, bön, kalın kafalı, budala. * Yaşamak. * Yaşlanmak, ihtiyarlamak. * Yorulmuş, sakil kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HUŞKCAN — f. Kalın kafalı, câhil kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük